Yannakis: “Keşke ‘RTÜK Kanunu’muz olsaydı!”
12
Eylül 2002
Bu yazı, Bilişim Cumhuriyeti'ndeki köşemde yayınlandı.
İnsan öyle bir mahlukat-ı sersem ki kendi kendini rezil
etmeden duramıyor. Rezil olanların haline diğerleri
gittikçe alışıyor, tolerans seviyesi yükseliyor. Ama
reziller durur mu, yaptıkları sıradanlaşınca yeni ve daha
saçma şaklabanlıklar yapsınlar ki geri kalanlar tekrar
şaşırsın. Böylece insanlık alemi de şaşkın, dengesiz bir
ulus olsun, kimin ‘tam çılgın’ olduğu anlaşılmasın, az
çılgınlar da rasyoneliten kopsun. Kopsun ki, delileri
“ilah” sansın, onlara benzemeye çalışsın.
Ama
yok, daha o kadar ileri gitmedik. Belki tolerans seviyemiz
yükseldi de Çin gibi devletlerin politikalarına alıştık,
böylece geçen haftaki yeni yasalarını umursamadık. Halbuki
yasa der ki, “Ey çekik gözlü milyonlarca İnternet
kullanıcısı, Google adlı beyaz zenginlerin sitesinden
arama yapmak artık sana yasak!”
Neden mi? Çünkü bu sitede Çin Devlet Başkanı Jiang
Zemin’in adını girip arama yaptığınızda sonuçlar arasında
“aykırı” ruhani lider Falun Gong’a yönelen sayfalar da yer
alıyor. Ama biz alıştık, hatta bazıları dediğim gibi
sersemliklere alışıp ona uygun davranmaya başladı, ki bir
örnek Yahoo!. Ünlü arama motoru böyle linkleri
göstermeyecek şekilde kurduğu sistemi ile saçma kanunları
kabul edip kendi işleyişini de ciddiyetten uzaklaştırdı.
Biz
bu çılgınlıklara alışan, artık ciddiye almayan kitleden
olsak bile geçen hafta “demokrasinin beşiği” Yunanistan’da
yaşananları fark bile etmemiz nasıl açıklanabilir? Ne mi
oldu komşumuzda?
Yunanistan Parlementosu gelmiş geçmiş en absürd
kanunlardan birini onayladı. Kumar oynatma lisanslarından
hatrı sayılır bir gelir kazanan devlet, elektronik
ortamdaki kumar, vb. oyunları bir türlü denetleyemediğini
fark edince ülkede gerek kamu alanlarında gerek özel
yerlerde, bilgisayar oyunlarından cep telefonundaki
‘tetris’e akla gelebilecek her tür dijital eğlenceyi
yasakladı.
2002/3037 yasalı yasa önce elektrikli, mekanik, elektronik
eğlencenin tanımını yapıyor, ardından da bunlardan sadece
“mekanik” oyunların, örneğin kart oyunlarının, yasal
olduğunu belirtiyor. Yunan gazetesi Kathimerini’ye göre
polisler söz konusu durumlarda 5 bin ila 75 bin euro arası
ceza kesebiliyor. Son derece eksik yanları olan ve de
hatalı hazırlanan yasa Windows’un içinde gelen oyunları
bile oynamayı tehlikeli kılıyor.
İşin
kötüsü, bu ülkeye gidecek vatandaşlarımızın da Yunan
polisinin öfkesinden korunmak için cep telefonlarıyla
Yunan sınırları içinde oyun oynamamaları gerekiyor. Evet,
tüm bunlar şaka değil gerçek. Yeniliklere ayak
uyduramayanlar, her konuda hükümlerinin sürmesini
dileyenler böyle komik durumlara düşüyorlar. Hatta adını
neredeyse herkesin duyduğu CounterStrike oyununu
oynattıkları için üç genç İnternet Cafe çalışanı mahkemeye
çıkarıldı bile.
Bu
gençler de ne dediler: “Ülkemizin tarihiyle öğünürdük,
kendini ifade etme özgürlüğü ve demokrasinin köklü olduğu
bir yer sanırdık, şimdi ise ağlanacak halimize gülüyoruz.”
“Üzüm üzüme baka baka kararır” sözünden yola çıkarak
Yunanistan’ın bizim ‘RTÜK Kanunu’muzu mu beğendiği yoksa
asıl bizim ilerde onlara mı özeneceğimiz tartışılır. Ama
çıkarılacak ders şudur ki, insanoğlu değişim isteyenler ve
değişime karşı olanlar olarak hep ikiye ayrılacaktır.
Değişimleri doğru yorumlayamayanlar, aynı bizim gencecik
ülkemizde olduğu gibi yanlış kararlar alabileceklerdir ve
en kötüsü onların bu sersemliklerini diğerleri
kanıksayacak ve de onlar da sersemleşmeye
başlayacaklardır.
Doğru olan kolektif dışavurumu gerçekleştirmek, toplu
tepki oluşturulmayacak durumlarda en azından toplu olarak
ders almaktır. Antik Yunan komedyasına dönüşen bu olaya
yer verip, buna “gülmek” bile hala sersemleşmediğimizi
gösterecektir. Bu tip gelişmeleri kanıksamak, tepki
göstermemek ise tehlike işaretleridir.
İçinde bulunduğumuz seçim döneminde de, “Zaman çamur atma,
cinlik yapma dönemi” deyip yanlışları kanıksarsak vay
halimize. Hele İnternet Kurulu başkanı Mustafa Akgül gibi
birçok bilişimcinin seçimden sonra milletvekili olma
ihtimali de son derece kuvvetliyken. Belki de böylece uzun
süredir beklenen bir gelişme olacak, Kurul bir anlamda
yenilenecektir. Fakat kadrosu değişen bir kurul,
kamuoyunun “denetiminde” olmazsa kimbilir belki de daha da
akıl almaz yasalar düzenlenecek, bizim durumumuza imrenen
ve “Keşe RTÜK bizde olsaydı” diyen Yannakisler belki de
bizim yasalarımızla eğlenmeye başlayacaktır.
Uyanın ahali! Küresel sersemleşme hastalığına yakalanmadan
silkelenin, kendinize gelin ve yarı sersemleri de kendi
tarafınıza çekin! |